Thu. Jun 26th, 2025

Ehil Markalar Nöropazarlama ile Yerleştirir – Emny.Net / Emrah’ın Net Yıllığı | Emrah’s Net Yearbook >>>

Ehil Markalar Nöropazarlama ile Yerleştirir

Ehil Markalar Nöropazarlama ile Yerleştirir

1965 yılında sıradan bir tüketici izlediği reklamların sadece yüzde 34’ünü hatırlayabiliyordu. 1990’da bu oran yüzde 8’e, 2007’de* ise 2,21’lere kadar…

1965 yılında sıradan bir tüketici izlediği reklamların sadece yüzde 34’ünü hatırlayabiliyordu.

1990’da bu oran yüzde 8’e, 2007’de* ise 2,21’lere kadar geriledi. (*AC Nielsen)

Böyle söylüyor Martin Lindstrom buy.ology adlı kitabında.

66 yaşına kadar yaklaşık iki milyon TV reklamına maruz kalacağımızdan da söz ediyor ayrıca yazar. Yani işi zaman hesabına vurursak diyor ki;

maruz kalacağımız reklam sayısı = altı yıl boyunca haftanın yedi günü, günde sekiz saat

ile eşdeğer. Korkunç!

***

Korkunç olmasına korkunç ama tuhaf olan bir şeyler var. Ne kadar çok reklama maruz kalırsak o kadar çok hatırlamıyoruz. Sizce de tuhaf değil mi?

***

Reklamcıların işi zor.

İşleri reklamları fark ettirmek. Fakat bu hiç kolay değil.

Hayatımız artık cep, dizüstü ve tablet olmuşken

ne yapacaklar?

Bilboardlar, dükkan tabelaları, market poşetleri gibi eski moda yöntemlerle mi tavlayacaklar bizleri?

Mümkün mü?

***

Hele hele bir de beynimiz işine gelmeyen onlarca bilgiyi filtrelemekle meşgulken!

***

Hergün yaklaşık 10.000 reklama maruz kalıyoruz. Hepsi marka… Ama söyler misiniz hangisini anımsıyoruz? Fakat reklamcılar kurnaz. İllaki o arketipi[!] beynimize sokacaklar! Anımsatacak, hatta ürünlerini aldıracaklar!

Nasıl mı?

Nöro Pazarlama:

ile …

***

Nöropazarlama da ne? diye soracak olursanız, açıklayayım. Şöyle ki:

bu defa kalorisi düşük sağlıklı bir şeyler alacağım. Mesela bir salata?

Nöro Pazarlama ve Hamburger

dediğimiz illaki olmuştur fast food restoranlarındayken…

Doğru mu?

Ancak her nedense günün sonunda yine gidip çift katlı çift peynirli bir hamburger almışızdır.

Tanıdık geldi mi?

***

Öte yandan kimi zaman, alışveriş sepetimiz hesapsızca abur cuburlarla dolmuş, kimi zaman da bir mekana girdiğimizde durduk yerde canımız buz gibi bir kola çekmiş ya da nedensizce  sigara da yakmak istemişizdir.

İyi de neden???

  • Fastfood restoranında bizi ayartıp irademizi kıran suçlunun RTX9338PJS kod adlı bir ızgara kokusu olabileceği;
  • alışveriş sepetimizi fütursuzca dolduran etmenin marketlerdeki fırınlar olabileceği [taze ekmek kokusu acıktırır]
  • bir mekana girdiğimizde de ortamda kullanılan desenlerin, grafiklerin ve hatta posterlerin herhangi bir marka logosu içermese dahi satın alma kararlarımızı etkileyebileceği hiç aklınıza gelir miydi?

Subliminal Reklamcılık

denen bir şey var. Şu videoya iyi bakın: